Trendyol Süper Lig’in 37. haftası Galatasaray-Fenerbahçe derbisine sahne oldu. Galatasaray’ın beraberlikte bile şampiyonluğunu ilan edeceği maçta Fenerbahçe, Çağlar Söyüncü’nün golüyle ezeli rakibini deplasmanda 1-0 mağlup etti ve şampiyonluk umutlarını son haftaya taşıdı.
Milliyet’in usta kalemlerinden Osman Şenher, Galatasaray-Fenerbahçe derbisini kaleme aldı. Şenher, sarı-kırmızılı yıldız oyuncuyu sert sözlerle eleştirdi.
OSMAN ŞENHER – GALATASARAY’A BÜYÜK ŞOK
Elli bin taraftar tribünleri doldurmuş, Rams Park bayram yeri gibi. Futbolculara verilen destek sınırsız. Ama ne yalan söyleyeyim; dün gece sahadaki Galatasaray, sebebi nedir bilemiyorum ama bu sezonun en kötü futbolunu oynadı.
Fenerbahçe kalesine şut çekmeden maçı bitirdi. Üstelik oyunun büyük bir bölümünde sarı-lacivertliler on kişiydi.
Teknik direktör İsmail Kartal, sarı-kırmızılıların en etkili olduğu mevki kanatlarda Ferdi ile Ziyech’i; Osayi ile Barış Alper’i iyi marke edip kıpırdatmayınca, Cim Bom gol yollarında hiç etkili olamadı. Icardi gibi bir golcü topla buluşamadı. Mertens ilk yarıda gördüğü sarı kartla oyundan düştü. Kerem Demirbay ise etkisizdi. Çok pas hatası yaptı, takımına dün gece hiç katkı veremedi. Torreira orta sahada bir yere kadar mücadele etti. Bunun için de ikinci bölgenin hakimi hep Fener oldu.
Bu hesapta olmayan mağlubiyetin sebebi nedir bilemiyorum. Herhalde Galatasaraylı futbolcular ‘Mutlaka bu maçı kazanıp, şampiyonluğumuzu ilan edelim’ diye stres yaptılar. Kaç haftadır övgüler yağdırdığımız takım maalesef dün gece sahada yoktu. Bu da bir gerçek. Sol bekte Köhn ilk defa bu kadar etkisizdi. Hatta rakibin attığı golde asisti Köhn yaptı. Bir futbolcu nasıl böyle bir hata yapar, onu da bilemiyorum.
Orta saha etkili olamayınca defans da arkasına çok adam kaçırdı. Fenerbahçe on kişiyle galibiyeti Galatasaray’dan daha çok istedi. Fizik olarak rakibinden daha diriydi. Sahada koşmayan, iyi mücadele etmeyen bir tek futbolcusu yoktu. İkili mücadelelerin çoğunu sarı- lacivertliler kazandı. Tempo olarak da ev sahibi takımın çok üstündeydiler.
Futbolda böyle yenilgiler olabilir… Şampiyonluk şansı devam ediyor. Haftaya deplasmanda Konya maçı var. Galatasaray berabere bile kalsa, yine şampiyon olacak. Ama derbilerin havası her zaman başkadır. Tribünlerde o kadar çok ağlayan, kahrolan taraftar vardı ki anlatamam size. Ama sonuçta şampiyonluk kaybedilmedi, sadece derbi kaybedildi.
BURCU KAPU – UMUTLAR BAŞKA BAHARA
Galatasaray’ın stresli, Fenerbahçe’nin agresif başladığı maç şampiyonluğu son haftaya taşıdı. Adeta bütün sezonun yorgunluğunu bu maça bırakmış Galatasaraylı futbolculara, tahriklere kapılan 50 bin taraftar da eklenince takım bir türlü oyuna giremedi. 10 kişi kalmış rakibi karşısında, pas kalitesi olmayan, doğru yerleşemeyen ve isabetli şut atamayan bir görüntü izletti. Tıpkı Kopenhag deplasmanının ilk yarısı gibi. Oyun kurulumunda sorun yaşayan Nelsson, sol tarafta ters ayakla kalan Davinson, iki haftadır sorumluluk almayan Kerem Demirbay ile rakibinin eksik merkezi karşısında bile pasif bir orta saha görüntüsü, önde çoğalamayan, sürekli kanattan merkeze oyunda ceza yayı çevresinde az adam bulunan bu oyunuyla ve formsuz Okan hocayla dün Galatasaray umutlarını bir hafta erteledi.
Öte yandan derbiye bir gurur maçı olarak bakan Fenerbahçe’nin maçın ritmini ve oyun gücünü elinde tutması, 10 kişi kalmasına rağmen iyi karşılaması, etkili ön alan baskısı ve topu alan her Galatasaraylının yanına baskıya gitmesiyle futbolcular şampiyonluk umudunu yeniden yaktı.
Son hafta ak koyun kara koyun belli olacak. Dünkü maç daha kaliteli olabilir miydi? Şüphesiz. Ligin en değerli maçının bu kadar seyir zevki düşük geçmesinin sebebi biraz oyuncuların stresinden çokça hakemden. Neden manüel atandı sorusunu kimsenin sormadığı Hakem Arda Kardeşler böyle kritik bir maçı yönetmek için yetkin miydi? 100 kişiye sorduk en doğru cevabı aradık desek bir tane evet bulamayız. Daha 12. dakikada gösterdiği dört sarı kartla maçın kontrolünü, oyunu iyi tahlil ederek değil sürekli düdük çalarak sağlayacağını göstermiş oldu. Halbuki hakemlerin futboldan ve futbolcu psikolojisinden anlaması en temel şart. Barış-Osayi eşleşmesinde yaşanan sertlikten sonra iki oyuncu sarılmış, gülmüş geçerken, geçemeyen hakem ikisine de kart veriyorsa işte aradığımız o evet cevabını bulamıyoruz bir türlü. Futbolun artık iyi yöneticilerle, iyi hakemlere, bir de Ferdilere ihtiyacı var, Mert Hakanlara değil.